• Facebook
  • Instagram
  • Twitter
  • Youtube
  • LinkedIn
Uzm. Dr. Turan Poyraz - Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı
  • Anasayfa
  • Hakkımda
    • Özgeçmiş
    • Yayınlar
    • Basında Biz
  • Tedavilerimiz
    • Migren / Başağrısı
    • Beyin Sağlığı
    • İleri Baş Ağrısı Tanı ve Tedavisi
    • Nöroplastisite
    • Fibromiyalji
    • Sağlıklı Yaşlanma
    • IV Tedaviler
    • Ozon Tedavisi
    • Tanısal Testler
  • Videolar
  • Seminerler
  • SSS
  • Bize Danışın
  • Randevu Al
  • Menu Menu

Sinir Blokajları

18 Temmuz 2023/0 Yorumlar/in Genel/tarafından drturan_pyrzawp

Migren, Küme, Trigeminal Nevralji ve Gerilim Tipi başağrılarında, ilaç tedavisine dirençli durumlarda ya da ilaç tedavisini kullanamadığımız durumlarda (gebelik vs), sinir blokaj yöntemleri kullanılabilir.

Sinir blokajı olarak ifade edilen şey, ağrı ataklarına neden olan ve beyindeki ağrı merkezleri (Trigeminovasküler ve trigeminoservikal sistem) ile bağlantılı oldukları düşünülen sinirlere bir takım ilaçların (lidokain, bupivakain, triamsinolon, serum fizyolojik vs) özel enjeksiyon teknikleri kullanılarak verilmesi esasına dayanır. Sinir blokajları girişimsel işlemlerdir.

Baş ve yüz ağrıları ile ilişkili olan bir çok sinire (büyük oksipital sinir, küçük oksipital sinir, supraorbital sinir, infraorbital sinir, supratrochlear sinir, auriculotemporal sinir, mental sinir vd) blokaj işlemi uygulanabilir. Birden fazla sinir aynı anda bloke edilebilir.

En sık büyük oksipital sinir blokajı (GON=Greater Occipital Nerve) uygulanır. Bu sinir Trigeminovasküler/Trigeminoservikal sistemle doğrudan ilişkilidir.

GON blokajı:

Son yıllarda bilinilirliği artmakla birlikte, uygulama geçmişi 1940’lı yıllara kadar dayanmaktadır. Migren tipi baş ağrılarında hem atak hem de koruyucu bir tedavi olarak uygulanabilir. İlaç tedavisine dirençli ya da gebelik gibi çeşitli nedenlerle ilaç kullanamayan migren hastalarının tedavisi için etkili ve güvenli bir yöntemdir.

Nasıl uygulanır?

Nöroanatomik olarak belirlenen noktalara, özel bir teknikle, bazen (zorunlu değildir) ultrasonografi eşliğinde, büyük oksipital sinire uygulanan ilaçlar, sinir liflerinde bulunan geri dönüşümlü sodyum kanallarını bloke etmektedir. Böylece başta Trigeminoservikal sistemler olmak üzere sinirin bağlı bulunduğu ve migren baş ağrısı ile ilişkisi olan sinir ve damar merkezlerinde ağrı uyaranlarının oluşması engellenmiş olur. Bu etki aynı zamanda NÖROMODÜLASYON dediğimiz, migren ağrısını oluşturan mekanizmalara yönelik DÜZENLEYİCİ etki de göstermektedir.

Özel enjeksiyon tekniği ile nöroanatomik lokalizasyonu yapılan yani yeri tespit edilen sinir, lokal anestezi ve serum fizyolojik karışımının enjekte edilmesi ile bloke edilir.

Enjeksiyon tek ya da çift taraflı yapılabilir.

Lokal anestezi uygulandığı için geçici olarak uygulama yapılan bölgede uyuşma, keçeleşme ya da his kaybı olabilir.

Ne kadar süreyle uygulama yapılır?

İşlem hazırlıklar tamamlandıktan sonra 1-2 dakika içerisinde tamamlanır.

Haftalık uygulamalar şeklinde 4-6 hafta arasında uygulama yapılabilir. Sonrasında aylık olarak uygulama devam ettirilir.

Sadece atak değil, koruyucu bir tedavi de olduğundan, nöroloji uzmanınca belirlenen sürelerde uygulama tekrarlanmalıdır.

Yan etkisi var mıdır?

Oldukça güvenilir bir yöntem olmakla birlikte, bir takım nadir yan etkiler görülebilir.

Tüm enjeksiyon yöntemlerinde olduğu gibi, enjeksiyon yerinde enfeksiyon (yeterli bölge temizliği yapılmazsa), cilt altı kanama, enjeksiyona ikincil senkop/bayılma ya da bayılayazma hali, tansiyon düşüklükleri, bulantı hissi, çarpıntı olabilir.

Lokal anestezik maddeler kalp ritim bozuklukları, alerjik reaksiyonlar ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarına nadiren yol açabilirler. Bu nedenle klinik ortamında uygulanması önerilir.

Steroid uygulanan durumlarda, uygulama bölgesinde saçlı deride incelme ve saç dökülmesi görülebilir.

Endikasyonları başta MİGREN tipi dirençli baş ağrıları olmak üzere;

Oksipital nevralji

Servikojenik baş ağrısı

Küme tipi baş ağrısı

Kas spazmına bağlı baş ağrıları

Segment içi yapılarda görülen hastalıklarda

Bölgesel kanser ağrıları

Nöralterapi uygulamalarında bozucu alanlara yönelik olarak

Kontrendikasyonları (yapılmaması gereken durumlar)

Kanama bozukluğu olanlar

Kan sulandırıcı kullananlar (hastaya göre doktor karar verir)

İşlem yapılacak bölgede ya da sistemik enfeksiyon varlığında

Bölgesel metastaz durumunda

https://drturanpoyraz.com/wp-content/uploads/2023/07/sinirblokaj.jpg 666 1000 drturan_pyrzawp https://drturanpoyraz.com/wp-content/uploads/2024/07/logo2.png drturan_pyrzawp2023-07-18 15:26:472023-07-18 15:26:47Sinir Blokajları

Küme Başağrısı

17 Temmuz 2023/0 Yorumlar/in Genel/tarafından drturan_pyrzawp

Tüm başağrıları içerisinde en şiddetlisi KÜME başağrısıdır. Erkeklerde ve özellikle de sigara içenlerde daha sık görülür. En önemli özelliği kısa süreli olmasıdır. Ağrı genellikle 15dk ila 3 saat arasında sürer. Ağrı hep aynı taraftadır ve tek taraflıdır. Ağrı göz çevresinde belirgindir, yüze, alına ve bazen şakağa yansıyabilir. Ağrı esnasında gözde kızarma, sulanma, göz kapağında düşüklük, ağrılı tarafta burun tıkanıklığı ve burun akıntısı olabilir. Ağrısı; oyucu, batıcı, saplantı şeklindedir. Günde 8 keze kadar tekrarlayabilir. Ataklar genellikle geceleri ortaya çıkar ve gün içerisinde tekrarlayabilir. Tüm ağrılar şiddetlidir. Epizodik ve kronik olmak üzere iki tipi vardır. En sık görülen epizodik tipinde, ağrı yıl içerisinde belirli bir dönemde (örneğin bahar döneminde) birkaç hafta ila birkaç ay arasında sürüp, geri kalan sürede bazen birkaç yıl boyunca ağrı görülmeyebilir. Oksijen tedavisi ile rahatlayabilmesi önemli bir ayırt edici durumdur. Doğru tanı ve tedavi ile ağrı kontrolünde başarı oranı oldukça yüksek bir başağrısı türüdür.

Küme başağrısı hastalarının özellikle küme periyodlarında atağı tetiklediği bilinen alkol ve sigara tüketiminin azaltılması, kesilmesi, sigara içilen kapalı, havasız, yerlerden uzaklaşılması, temiz havalı ve serin yerlerin tercih edilmesi ve gündüz uykularından kaçınılması alınabilecek basit ama önemli önlemlerdir. Alkol, nitroglierin, egzersiz, çevre sıcaklığının yüksekliği akut küme ataklarının bilinen presipitanlarıdır. KBA’lıların çoğunda alkol alımından sonraki bir saat içerisinde akut atak tetiklenir (Migrenlilerde birkaç saat içerisinde tetiklenir). Alkol bir küme dönemi içerisindeki atakları tetikler, remisyonda tetiklenmez. Allerjiler, gıda hassasiyeti, hormonal değişiklikler, stresin anlamlı atak presipite edici etkisi yoktur.

Küme başağrısı hastalarının özellikle küme periyodlarında atağı tetiklediği bilinen alkol ve sigara tüketiminin azaltılması, kesilmesi, sigara içilen kapalı, havasız, yerlerden uzaklaşılması, temiz havalı ve serin yerlerin tercih edilmesi ve gündüz uykularından kaçınılması alınabilecek basit ama önemli önlemlerdir. Alkol, nitroglierin, egzersiz, çevre sıcaklığının yüksekliği akut küme ataklarının bilinen presipitanlarıdır. KBA’lıların çoğunda alkol alımından sonraki bir saat içerisinde akut atak tetiklenir (Migrenlilerde birkaç saat içerisinde tetiklenir). Alkol bir küme dönemi içerisindeki atakları tetikler, remisyonda tetiklenmez. Allerjiler, gıda hassasiyeti, hormonal değişiklikler, stresin anlamlı atak presipite edici etkisi yoktur.

Atak tedavisi

  • Oksijen Tedavisi
  • 5 HT1B/D Agonistleri (Sumatriptan, Zolmitiripan)
  • Diğer Tedaviler (Oktreotid, Lidokain)

Profilaksi Tedavisi

  • Kısa süreli (Geçiş) Profilaksi
  • Kortikosteroidler
  • Ergotamin Preğaratları
  • 5 HT 1B/D Agonistleri
https://drturanpoyraz.com/wp-content/uploads/2023/07/woman-with-headache-studio.jpg 666 1000 drturan_pyrzawp https://drturanpoyraz.com/wp-content/uploads/2024/07/logo2.png drturan_pyrzawp2023-07-17 14:46:402023-07-17 14:59:16Küme Başağrısı

Gerilim Tipi Başağrısı

17 Temmuz 2023/0 Yorumlar/in Genel/tarafından drturan_pyrzawp

Gerilim başağrısı bütün primer başağrıları içinde en sık rastlanılan başağrısıdır. Aynı zamanda dünya ölçeğinde en sık karşılaşılan nörolojik hastalıktır. Bir Danimarka çalışmasında, sık epizodik gerilim başağrısı ve kronik gerilim başağrısı insidansı 1000 kişide 14.2 bulunmuştur. İnsidans kadınlarda erkeklere oranla 2,6 kat daha yüksektir. Yaşam boyu prevelansı %44-86 arasında değişir. Risk faktörleri arasında kadın cinsten başka, düşük eğitim düzeyi, yetersiz uyku, fiziksel ve zihinsel yorgunluk ve depresyon yer alır. Hekime başvuru sıralamasında migrenden sonra gelir. Bunun nedeni, gerilim baş ağrılı hastaların daha az tıbbi yardım arama gereksinimi duymalarıdır. Herhangi bir sekonder başağrısı gerilim başağrısının tanı kriterlerini karşılayabilir. Gerilim başağrısının yerleşimi çeşitlidir. Hastalar, çoğunlukla bütün başı sıkı bir bant varmış gibi saran bir ağrıdan yakınırlar. Buna karşılık, ağrı alında, başın veya boynun arkasında da hissedilebilir. Başağrısı genellikle bilateral yerleşim gösterir ve karakteri çoğunlukla zonklayıcı olmayan tipte sıkıştırıcı, basıcı özellik taşır. Hastaların pek çoğunda baş ağrısı orta şiddette geçmez, günlük fiziksel aktivitelerle şiddetlendiği pek görülmez. Gerilim başağrısına ışıktan rahatsız olma, bulantı ve/veya kusma gibi belirtilerin eşlik etmesi beklenmez. Bu nedenler “belirtisiz başağrısı” olarak anılır. Başağrısı sırasında sesten rahatsız olduğunu söyleyen hastalar bulunabilir. Ayda 15 günden az ortaya çıkan gerilim başağrısı epizodik, ayda 15 veya daha fazla sayıda günde ortaya çıkan ve en az 3 aydır devam eden gerilim başağrısı kronik olarak kabul edilir. Epizodik gerilim başağrısı tanısı alan bazı hastalarda aurasız migren, kronik gerilim başağrısı tanısı alan bazı hastalarda da kronik migren tanısı geçerli olabilir Alt kategorilerin belirlenmesinde önemli olan perikranyal kas duyarlılığını belirlemek için palpasyon tekniği kullanılır. Tedavi ilaçlı, ilaç dışı ve girişimsel tedavi olarak ayrılır.
Önleyici tedavi;
o Hastada iki günden daha sık ortaya çıkıyorsa,
o Başağrısı süresi 4 saatten uzunsa,
o Günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlılığa yol açıyorsa,
o Atak tedavisi ilaçlarının aşırı kullanımı varsa,
o Atakta kullanılan ilaçlara duyarlılık veya kontraendikasyon mevcutsa gerekir.
Sinirsel başağrısı olarak da bilinen gerilim başağrısı, başın tümünde hissedilen ancak çoğunlukla enseden başlayan, hafif şiddetli, sıkıştırıcı/künt vasıfta, bulantı ya da kusmanın eşlik etmediği, hareketle artış göstermeyen, migren ağrılarına göre çok daha kısa sürebileceği gibi, haftalar, aylar ve bazen yıllar boyunca aralıksız sürebilecek özelliktedir. Gerilim tipi baş ağrısı ve stresle tetiklenebilen migren atakları sıklıkla karıştırılabilir. Ancak hekime başvuru oranı düşük bir ağrı tipidir.

https://drturanpoyraz.com/wp-content/uploads/2022/01/slide16.jpg 1280 1920 drturan_pyrzawp https://drturanpoyraz.com/wp-content/uploads/2024/07/logo2.png drturan_pyrzawp2023-07-17 14:18:452023-07-17 14:27:27Gerilim Tipi Başağrısı
Page 2 of 212

Sayfalar

  • Anasayfa
  • Basında Biz
  • Beyin Sağlığı Testi
  • Bize Danışın
  • deneme
  • Departments
  • Enflamasyon Testi
  • Hakkımda
  • Ne Yersek O Muyuz ?
  • News
  • Our Clinic
  • Özgeçmiş
  • Seminerler
  • Sertifikalarım
  • SSS
  • Tedavilerimiz
  • Videolar
  • Yayınlar
  • yeni

Kategoriler

  • beyin
  • Genel
  • migren

Arşiv

  • Temmuz 2023

Bize Ulaşın

  • Tel: 0 505 804 81 49
  • Adres: Mimar Sinan Mah.1400 Sok. Hidayet Hanım Apt. No:4 D:3 Konak-İZMİR
  • E-Mail: bilgi@drturanpoyraz.com

Uzmanlık Alanlarım

  • İleri Baş Ağrısı Tanı ve Tedavisi
  • Beyin Sağlığı
  • Nöroplastisite
  • Migren / Başağrısı
  • Fibromiyalji
  • Sağlıklı Yaşlanma
  • IV Tedaviler
  • Ozon Tedavisi
  • Tanısal Testler
  • Hasta Kabul Saatlerim

    P.tesi-Cuma: 09:30 - 17:30 C.tesi: 09:30 - 14:00

    Sosyal Medya

    © Tüm Hakları Saklıdır. Uzm.Dr.Turan Poyraz | Localveri Kurumsal Web Tasarım

    Sayfanın başına dön